I- GİRİŞ
Bireysel emeklilik uygulaması, 28.03.2001 tarihinde kabul edilen 4632 sayılı
Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile yürürlüğe konulmuştur.
Bu makalede, 29.06.2012 tarihli ve 28338 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
13.06.2012 tarihli ve 6327 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanunla 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişikliklerden sonra,
bireysel emeklilik sistemine ilişkin ödenen katkı payı ve primlerin vergi
matrahının tespitinde indirim konusu yapılması ve elde edilen gelirlerin
vergilendirilmesi konuları açıklanacaktır.
II- KONUYA İLİŞKİN YASAL DÜZENLEMELER VE UYGULAMASI
A- MENKUL SERMAYE İRADI TANIMI YÖNÜNDEN
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 75. maddesine 6327 sayılı Kanun ile eklenen
16 numaralı bent hükmü ile 28.03.2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik
Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu kapsamında bireysel emeklilik hesabına
yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat
tutarı dahil, bireysel emeklilik sisteminden;
a) On yıldan az süreyle katkı payı ödeyerek ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen
ödeme alanlara,
b) On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan
ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara,
c) Emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye
gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara,
yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarlarının menkul sermaye iradı olduğu hükme
bağlanmıştır.
Ayrıca eklenen bir fıkra ile de bu irat tutarının; hak kazanılan Devlet katkısı
ve getirileri dahil ödemeye konu toplam birikim tutarından, (varsa ertelenmiş
giriş aidatı indirilmeksizin) ödenen katkı payları ve Devlet katkısının hak
edilen kısmı indirilerek bulunacağı belirlenmiştir.
Böylece, daha önce katılımcıların ödedikleri katkı payları menkul sermaye iradı
kapsamından çıkarılmış ve anaparanın vergilendirilmesi uygulamasına son
verilmiştir.
Bundan sonra bireysel emeklilik uygulamasında sadece katkı paylarının getirileri
vergilendirilecektir. Vergileme, ödeme sırasında kesinti yoluyla olacaktır.
B- MENKUL SERMAYE İRADI İSTİSNASI YÖNÜNDEN
Gelir Vergisi Kanunu’nun menkul sermaye iratlarında istisna uygulaması ile
ilgili 22. maddesinin,
“Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden
vefat, malûliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan
ödemelerin % 25'i, Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan diğer sigorta
şirketlerinden on yıl süreyle prim ödeyenler ile vefat, malûliyet veya tasfiye
gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin % 10'u ve tek primli
yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden
müstesnadır.
İstisna edilen tutar üzerinden 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (15) numaralı
bendine göre tevkifat yapılmaz.”
şekline olan 1 numaralı bendi,
“Tek primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir
vergisinden müstesnadır.”
şeklinde değiştirilmiştir.
Bu değişiklikle, bireysel emeklilik sistemi çerçevesinde hak sahiplerine yapılan
ödemelerin tamamı istisna kapsamından çıkartılmıştır.
Ancak, yukarıda da açıklandığı üzere, Gelir Vergisi Kanunu’nun menkul sermaye
iradının tanımına ilişkin 75. maddesine eklenen 16 numaralı bent ile
katılımcılarca ödenen katkı payları menkul sermaye iradı sayılmamış ve sadece
getirilerin vergilendirilmesi sağlanmıştır
C- BUGÜNE KADAR ÖDENEN ANAPARA TUTARLARI ÜZERİNDEN YAPILAN KESİNTİLERİN
KATILIMCILARA RED VE İADESİ İŞLEMLERİ
Anılan Kanunun 29.08.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan geçici 1 inci
maddesinde;
“(1) 7/10/2001 tarihinden sonra akdedilmiş bireysel emeklilik ve şahıs sigorta
poliçeleri ile ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce
emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemeler üzerinden tevkif
edilerek ödenen vergilerin, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 75 inci maddesine bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmüne göre
belirlenen menkul sermaye iradı üzerinden bu Kanunun yayımlandığı tarihte
yürürlükte olan orana göre hesaplanan tutarı aşan kısmı, bu maddenin yürürlük
tarihinden itibaren bir yıl içinde hak sahiplerince tevkifatın yatırıldığı vergi
dairelerine başvurulması ve dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi
şartıyla, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin
hükümleri uyarınca red ve iade edilir. Bu kapsamda açılan davalardan
vazgeçilmesi durumunda, idarece de açılmış davalar sürdürülmez, taraflarca
herhangi bir masraf ve vekalet ücreti talep edilemez.
(2) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye
Bakanlığı yetkilidir."
hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm, 29.08.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş
bulunmaktadır.
Maliye Bakanlığı bu yetkiyi 04.07.2012 tarih ve GVK-83/2012-5/Bireysel Emeklilik
Sistemi-3 Seri No.lu Sirküler le kullanmıştır.
Bu Sirkülerde yer alan açıklamalara göre, 07.10.2001 tarihinden sonra akdedilmiş
bireysel emeklilik ve şahıs sigorta poliçeleriyle ilgili olarak anılan geçici
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce emeklilik ve sigorta şirketleri
tarafından yapılan anapara tutarları dahil ödemeler üzerinden tevkif edilerek
ilgili vergi dairesine ödenen vergilerden irat tutarına isabet eden tutarı aşan
kısım, hak sahiplerince tevkifatın yatırıldığı vergi dairesine müracaat edilmesi
halinde 29.08.2012 tarihinden itibaren red ve iade edilebilecektir.
Bu iadenin yapılabilmesi için;
Ø Hak sahiplerince tevkifatın yatırıldığı vergi dairesine başvuruda bulunulması,
Ø Başvurunun 29.08.2013 tarihinden önce yapılması,
Ø Tevkifat uygulaması nedeniyle dava açılmaması veya açılmış olan davalardan
vazgeçilmesi,
gerekmektedir.
Bu nedenle, hak sahipleri tarafından davanın görüldüğü yargı merciine göre,
· Vergi Mahkemesi nezdinde görülmekte olan davalar için ilgili Vergi
Mahkemesine,
· Bölge İdare Mahkemesi nezdinde itiraz yoluna gidilmiş olan davalar için ilgili
Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığına,
· Danıştay nezdinde temyiz edilmiş olan davalar için Danıştay Başkanlığına,
sürmekte olan davaya ilişkin bilgileri ihtiva eden bir feragat dilekçesiyle
başvurularak, söz konusu davadan feragat edilmesi ve feragat edildiğini gösterir
şerhli dilekçe örneğinin veya bu belge temin edilemediği takdirde mahkemenin
feragat nedeniyle davanın reddine dair vereceği karar örneğinin red ve iade
talebiyle birlikte ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, red ve iade başvurularında ilgili sigorta/emeklilik şirketi tarafından
düzenlenen hayat sigortası/bireysel emeklilik poliçesinin bir örneği ile
düzenlenmiş olan poliçenin başlangıç ve bitiş tarihleri ile yapılan kesintileri
gösteren belgelerin bir örneğinin de ibraz edilmesi gerekmektedir. İlgili vergi
dairesine daha önceki tarihlerde yaptıkları başvurularda söz konusu belgeleri
teslim etmiş olan mükelleflerin tekrar belge ibraz etmelerine gerek
bulunmamaktadır.
Hak sahiplerince bu kapsamda açılan davalardan vazgeçilmesi durumunda, idarece
de açılmış davalar sürdürülmeyecek ve taraflarca herhangi bir masraf ve vekalet
ücreti talep edilmeyecektir.
Hak sahiplerince yapılan red ve iade talepleri, başvuruda eksiklik bulunmaması
koşuluyla, Vergi Usul Kanununun düzeltme zamanaşımı hükümleri dikkate alınarak
yerine getirilecektir. Hak sahiplerince daha önceki bir tarihte ilgili vergi
dairesine düzeltme başvurusunda bulunulmuş olması halinde, düzeltme zamanaşımı
hükümlerinin uygulanmasında bu başvuru tarihi dikkate alınacaktır.
Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesine 6327 sayılı Kanunla eklenen fıkra
hükmü gereği red ve iade işlemlerine esas irat tutarı; bireysel emeklilik
sistemi kapsamında yapılan ödemelerde ise ödemeye konu toplam birikim
tutarından, (varsa ertelenmiş giriş aidatı indirilmeksizin) ödenen katkı payları
indirilerek hesaplanacaktır.
Sirkülerde yer alan açıklamalara göre, hesaplanan irat tutarına isabet eden
vergi;
§ On yıl süreyle prim, aidat veya katkı payı ödemeden ayrılanlara yapılan
ödemeler için %15,
§ On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte bireysel emeklilik
sisteminden emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile diğer sandık ve
sigortalardan on yıl süreyle prim veya aidat ödeyenlere ve vefat, maluliyet veya
tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemeler için %10,